Eylül ayının son haftası 2 günlüğüne gittiğim Kapadokya
gezimi adım adım sizlere yazarak diyorum ki bu hafta sonu siz de tutun
arkadaşınızın kolundan kaçın bu şehre. Her kaçış özellikle de böyle kısa
kaçışlar iyi gelir herkese. Nereye gidelim, nerede kalalım, ne yiyelim diyen sese
cevap vererek başlıyorum anlatmaya…
Eğer benim gibi kısa olsada dolu dolu iki gün geçirmek istiyorsanız Nevşehir’e
giden sabah yedi uçağı ile yolculuğunuza başlamanız gerekmekte. Cuma akşamından
da gidebilirsiniz elbette ama bence gereksiz bir konaklama masrafı olur
diyerek, uçağı Nevşehir’e indiriyorum.
Konaklama…
Havalimanı ve otel arası yaklaşık bir saatlik mesafede. 1,5 saatte uçak
süresini eklerseniz eğer sabah 9,5 da otelinizde olmuş olursunuz. CCR Otel’in panoramik bir manzarası var.
Odaları son derece konforlu. Tam tarih kokan bir hava içerisinde, biraz gizem
dolu merdivenleri inerek odanıza ulaşabilirsiniz… Biraz dinlenip, öğlen
yemeğinizi yedikten sonra başlar Kapadokya keşfi...
Niğde Gümüşler Bağları…
Ortalama iki saatlik mesafede olan Niğde Gümüşler Bağları’na Ülker Hero Baby
ailesi ile gittiğimizden dolayı uğradık ama sizler girebilir misiniz bu
bahçelere bilemesem de yine de aklınızın bir köşesinde kalması açısından yazmak
istedim. Dalından koparıp yediğim hatta çantama atıp İstanbul’a getirdiğim
elmaların tadı muhteşemdi.
Niğde Gümüşler Manastırı
Manastır ile Gümüşler Bağları’nın arası da ortalama kırk dakika. Manastırın en önemli yapısı,
kompleksin kuzeyinde yer alan kilisedir. Dört serbest destekli kapalı Yunan
haçı planlı kilisenin kuzey haç kolunun kuzeyinde iki mezar nişi, naosun
batısında beşik tonoz örtülü iki giriş mekanı bulunmaktadır. Manastır da yer alan
diğer mekanların pek çoğunun işlevi bilinmemektedir.
Elai Restoran’da akşam yemeği…
Manastır ile otel arası bir saatlik mesafede. Eğer otelle sadece konaklama
olarak anlaştıysanız Elai Restoran’da lezzetli yemekler yiyerek, şarabınızı
yudumlayarak güzel bir akşam geçirebilirseniz. Otelin çok yakınında olan
restorana yürüyerek gidebilirsiniz. Otantik, loş ışıklı ortamları benim gibi
seviyorsanız bu akşam yemeği size iyi gelecektir.
İlk günü biraz daha sakin geçmiş olsada dolu dolu ikinci gün programı ile devam
ediyorum…
Sağlam bir kahvaltı ile başlangıç…
CCR Otel’de konakladığınızdan dolayı sabah kahvaltınızı burada yapacaksınız ama
ben yine size bir başka öneri de sunmak istiyorum. Kahvaltı yapmasanız bile
burayı mutlaka görün derim. Otele yürüme mesafesinde olan Argos in Cappadocia
tam doğanın ortasında, peri bacalarının karşısında bir konumda. Bir manastırın
içinden, saklı gizli bir bahçede gezintiye çıkmış gibi hissedeceğiniz buraya
uğramadan dönmeyin şehre.
Göreme, Esentepe, Avanos-Kızılırmak, Çanak-Çömlek
yapımı…
Panoramik şehir görüntüsü için yolunuzun üstündeki Açıkhava müze alanlarında uğramakla
kalmayın bol bol fotoğraflar çekilin buralarda. Öğle yemeği için mutlaka Sur
Balık’a gidin ve şiş levreklerinin tadına bakın. Kızılırmak’ın tam kenarında
olan bu restoran yine şiddetle tavsiye edebileceğim lezzetlere sahip. Yemekten
sonra Asma Köprü’den geçip, Avanos’a kadar gelmişken meydana çok yakın mesafede
olan Fırça Seramik’e uğrayıp Çanak Çömlek almadan dönmeyin İstanbul’a. Ben
kendime çok güzel çömlekler almakla kalmayıp bir de çömlek yapımına el attım.
Bilirsiniz her şeyi deneme merakım vardır, buralara kadar gelmişken de çömlek
yapmadan dönmek istemedim…
İstanbul’a dönüş…
19:35 uçağı, tüm bu yazdıklarımı yapıp İstanbul’a geri dönmeniz için iyi bir
saat seçimi olabilir sizin içinde. Ben uçakla gidip geldiğim için size de o
şekilde yazdım. Bu gezileri daha rahat yapmak için araç kiralarsanız çok daha
hızlı hareket edebilirsiniz ki biz o şekilde yaptık ve son derece de keyifli
bir vakit geçirdik. Eğer saat saat bir programla yola çıkarsanız hem çok yer gezmiş hem de daha az yorulmuş olursunuz.
Nevşehir, Kapadokya,Niğde, Avanos,Ürgüp, Göreme, Peri Bacaları denildiğinde akla
ilk gelenlerden biri balon turu olsa da ben cesaretsizliğimden dolayı yapamadım
ama aklınızda varsa buralara kadar gelmişken size tavsiye ederim mutlakaki.
Süper anlatmışsın Aslıhan...Ben gittim bir kaç yıl önce, harika bir yer gerçekten. dolu dolu 3 gün geçirip gelmiş, aylarca mutlaka tekrar gitmeli şeklinde sayıklamıştım:) Ama Asmalı Konak ve Ürgüp Temenni Tepesi'ni gezmeniz lazımdı. Bir sonraki sefere artık:))
YanıtlaSilÇooooook sevgiler size