Gülmenin garanti olduğu oyun: 4'lü Priz

Tiyatroya olan düşkünlüğümü bilmeyeniniz yok artık. Canlı performansa duyduğum saygının da tarifi yok. "İlle de gelin, izleyin ve sonrasında yorum yapın" dediğim bir oyun sahnelenme sürecinde. Öncesinde oyun hakkında fikir sahibi olun diye kısa bir söyleşi yaptım yazan ve yöneten  Türker Bağlarbaşı ile. 

Arkadaşımı izlemeye hepinizi davet ediyorum...

Oyunun konusu nedir?
Birbirinden ayrılamayan dört genç bir tiyatro grubu kurmaya karar verirler ancak ne oynayacaklarına karar veremezler, içlerinden birinin insan ilişlilerini ele alalım demesiyle bütün her şey değişir ve canlanmaya başlar. 4'lü Priz’de, ilişkiler, çelişkiler, yalanlar, gerçekler, kadınlar ve erkekler. İlişkiler üzerine farklı bir bakış. Aşk Tadında İki Perdelik Komedi..

Oyunu yazarken çıkış noktan ne oldu?
İnsanlar ve tiyatro oyuncularının yaşadıkları zorluklar. Her gün ülkemizde o kadar komik şeyler yaşanıyor ki, hele ki ilişki bazında o kadar komik, o kadar enteresan olaylar yaşanıyor ki, hele bir de biz tiyatro oyuncularının sahne almak için yaşadığımız zorluklar, kararsızlıklarımız, koşturmalarınız vs… bunları anlatmak istedim. Kızlarla diyalog kurmak isteyen erkeklerin girdikleri garip şekiller, kadınların ilişkileri konusundaki çelişkileri, söylenen yalanlar ve kafada kurulan söylenmemiş, söylenebilesi yalanları anlatmak istedim.

Türker Bağlarbaşı: "Kızlarla diyalog kurmak isteyen erkeklerin girdikleri garip şekiller, kadınların ilişkileri konusundaki çelişkileri, söylenen yalanlar ve kafada kurulan söylenmemiş, söylenebilesi yalanları anlatmak istedim."

Oyuna kimler neden gelsin?

Bu oyuna 7’den 70’e gülmek isteyen herkes gelebilir. Neden mi? Çünkü biz onları anlatıyoruz. Başlarına gelen ya da gelmesi muhtemel olaylar. Onlara daha önce hiç bu kadar gülmedikleri garantisini veriyoruz. Oyuna gelen herkesin “ A! Ben bu olayın aynısını yaşadım ve ya bizim arkadaş da bu durumu yaşadı” diyerek gülmesi benim için ön planda oldu. Bir durum komedisi yaptık yani. Bundan dolayı oyunumuzu gülmek isteyen herkes, gelebilir. Onlardan tek bir ricamız var sadece, gülmekten çene kaslarının ağrıyacağını bilerek gelsinler…

Yazan ve yöneten olarak seni tanıyalım. Tiyatroyla ne zaman tanıştın? Benim mesleğim bu ne zaman ve nasıl dedin? Çalışmaların nasıl gidiyor?

Tiyatroyla 13 sene önce okulda yapılan bir tiyatro yarışması sayesinde tanıştım. O yarışmada yazmış olduğum oyun en iyi oyun, en iyi oyuncu, kostüm dallarında birinci oldu. Ve o anda kendimi tiyatronun içinde buldum. Daha sonra Toplu İğne Tiyatrosu’na başladım ve orada bir süre oynadıktan sonra Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde eğitim almaya başladım. Eğitim hayatım devam ederken birçok tiyatroda görev aldım. Oyuncu,dekorcu,yazar vs… Tiyatroyu çekirdeğinden yetişerek öğrenmeye başladım. “ ben tiyatroda mutluyum “ dediğim an tiyatro benim mesleğim, aşkım her şeyim oldu. Bir süre sonra da E.S.E.K Tiyatro’ya girdim. Gerçek anlamda tiyatronun ne demek olduğunu, oyunculuk ve yazarlığın ne demek olduğunu ustam Uğur ULUDAĞ’dan öğrendim. O benim için çok özel biri ve ben onun kalemine, oyunculuğuna aşığım. Tiyatroyu bana sevdiren adam diyebilirim. Onun yanında yer alabilmek benim için büyük bir şanstı. Uğur abi, Yağmur abla,(Kaşifoğlu) Yosi abi (mizrahi) Hakan abi (Bilgin) hepsinin üzerimdeki emeği büyüktür. Ekip olmanın ne demek olduğunu onlardan öğrendim. Ve Uğur abi’nin izinden yürümeye karar verdim. Tiyatro usta çırak ilişkisi ile öğrenilir ve benim ustam da Uğur ULUDAĞ’dır.

Theatron Tiyatrosu, iki yıllık bir atölye çalışmasının ardından geçen sene “4’lü Priz” isimli oyununu çıkardı ve o oyunla çok güzel tepkiler aldı. Boğaziçi Tiyatrolar Festivali’nde en iyi komedi oyunu seçildi.

Theatron Tiyatrosu ne zaman kuruldu? Neler yapar?
Theatron Tiyatrosu 2008 yılında kuruldu. Birgün cafede otururken arkadaşlarla “ bizim ışıkçımız var, oyuncumuz var, yazarımız var, yönetmenimiz var, neden ekibimiz yok?” diyerek kurulmuş bir ekibiz. Theatron Tiyatrosu, iki yıllık bir atölye çalışmasının ardından geçen sene “4’lü Priz” isimli oyununu çıkardı ve o oyunla çok güzel tepkiler aldı. Boğaziçi Tiyatrolar Festivali’nde en iyi komedi oyunu seçildi. Bu bizim için mükemmel bir şeydi. Ve bu sene de oyunu baştan aşağıya yenileyerek tekrardan seyirciyle buluşturmaya karar verdik. Bunların dışında da “Ağ” isimli bir oyun daha çıkarıyoruz. O da ocak ayı sonunda seyirci ile buluşacak. Ağ oyunu biraz daha sosyal içerikli. Çünkü uyuşturucu konulu. Bir insan uyuşturucuya neden başlar, bu konuda ailenin rolü nedir? Neler yapmalıdır? Çocuklarına nasıl yaklaşmalıdır? Bunları işledik. Güzel bir oyun daha seyircileri bekliyor diyebilirim. Tiyatro, insana insanı anlatır diyerek, insanı anlatan bütün konularda oyunlar çıkarmayı kendimize misyon edindik.


Son olarak seyircilere ne söylemek istersin?
"Tiyatro sadece ne senin ne de benimdir.Tiyatro herkesindir ve her koşulda her yerde yapılması lazım...Çünkü tiyatro, insanın insana olan ibadet şeklidir..." diyerek seyircileri tiyatro yapmamız için bize destek olup oyunlarımıza gelip izlemelerini söyleyebilirim. Bizi yalnız bırakmasınlar. Bu sene Kadıköy'e Şira Sanat Merkezi ile ortak Theatron Oyunculuk Atölyesini açtık ve orada yeni tiyatro oyuncuları da yetiştiriyoruz. İlgisi olan herkesi bekleriz.

Oyununuz ne zamanlar ve nerede sahnelenecek? Bilet fiyatlarınız nelerdir?

19 kasım 2011 cumartesi saat 20:00 Taksim Şermola Performans Sahnesi
26 kasım 2011 cumartesi saat 20:00 Kadıköy Öykü Sahne
17 Aralık 2011 cumartesi saat 20:00 Taksim Şermola Performans Sahnesi

Yetişkin 20 TL. Öğrenci 15 TL.