***

Bu Blog'da: Ünlü isimlerle yapılan röportajlar ve hikayeleri, gidilen workshop'lar, izlenilen; film-tiyatro-konser notları ve hafta sonu önerileri yer almaktadır.

...

22 Ağustos 2012 Çarşamba

Ali İhsan Varol ile stüdyodayız

Giriş, gelişme ve sonuç üçlemesinin ortasından başladım yazıma ve nedense uygun bir giriş yapamadığımdan şu an okuduğunuz kısmı en son yazdım. İyisi mi ben sizi Ali İhsan Varol röportajımızın gelişme kısmı ile başbaşa bırakayım… Ne de olsa bu bir blog yazısı. Ruhu özgür, istediği harflerden kelimeler birleşerek cümleler oluşturabilir kendine… Öyleyse başlıyorum anlatmaya.
Anlaştığımız saatte bir kayma olacağını zamanında fark eden Ali İhsan Bey biraz gecikeceğinin bilgisini Devrim ile ulaştırıyor bana ama ben yine de yarım saat öncesinden kanalda oluyorum fotoğrafçımla birlikte. Tam da bu sırada Devrim yanımıza geliyor ve bizi beklerken yalnız bırakmıyor, anlatıyor Ali İhsan Bey’i ve yarışmayı. Bir de o akşam yarışacak kişilere “Bu şu bu da şu kişi galiba” diyerek bir yandan da yarışmacılardan kimlerin orda olduğunu kontrol ediyor.  Sohbetimiz sırasında tam da anlaştığımız saatte yanımıza geliyor Ali İhsan Bey… Aaa ama içeri girer girmez önce yarışmacılarına bir selam veriyor ve sonra yanımıza geliyor. Benim stüdyoda röportaj yapma isteğimden dolayı da  giriyoruz çekimin yapıldığı stüdyoya ve ben yarışmacı koltuğuna Ali İhsan Bey’de her zamanki yerine geçiyor.  (Yarışmacı olmasamda heyecan verici bir atmosfer olduğunu söyleyebilirim…)

“Röportajımız dergide yayınlanacak ama birde videoya çeksek ilk soruları nasıl olur?” dediğimde Ali İhsan Bey başına gelecekleri bilmeden gayet sıcak bir şekilde “Pek tabi efendim, olur yapalım” diye yanıtladı beni.

Röportaj yaparken hiçbir sıkıntı çekmeyen ben bunda da sıkıntı olmaz diye düşünüyordum ki kastım biraz kendimi ve “olmadı baştan durumları” tekrarlandı birazcık. Ama gerçekten birazcık. Ali İhsan Bey birazcık değilmiydi ama? (Sanırım burayı okurken gülmemeniz imkansız) Hem siz yanımıza gelmeden önce, tam deneme yapacağımız sırada Devrim yanımıza gelince kaldı, yoksa ben bir deneme çekiminden sonra kesin daha güzel bir sunum yapardım. Hemen de topu atacak birini buldum ya tebrik ediyorum kendimi. Normalde konuşurken “eee” demeyen ben, her kelimenin başına “eee” koysamda akışı ve kapanışı “eh fena olmamış”cümlesinin kurulacağı bir şekilde yaptığımı düşünüyorum…

Video ile ilgili burada daha fazla bir şey yazmayacağım ama şunu söyleyebilirim denemeler çok komik oldu. Daha doğrusu ben çok komiktim. Bir sonraki paylaşımımda siz de izlediğinizde aynı cümleleri kuracaksınız kesin.

Neyse dönelim röportajımıza…
Karşımda sabırlı biri oturuyordu. (Tekrarlanan deneme çekimlerinden bunu rahatlıkla söyleyebiliyorum.) Emek verdiğinizde, çabaladığınızda, karşınızdaki insana neler yapabileceğinizin sinyallerini verebildiğinizde, daha iyi noktalarda kendinizi konumlandırbileceğinize inan biri olduğunu gördüm Ali İhsan Bey’in birde. Metin Yazarlığı ile başlamış işine ama öncesinde ise kurumda birçok departmanda çalışmış ve adım adım ilerleyerek karşımıza çıkmış biri. Aslında ekran isteği de yokmuş öyle. Birgün soruların işleyişini görmek için stüdyoya gelmiş, ekiple deneme çekimi yapmış ve soruları yazan olduğundan da sunucu görevini kendi üstlenmiş. Çekimler güzel oluncada program için aranan kan bulunmuş ve Ali İhsan Bey Türk Dil Kurumu’ndan da ödül alan programı ile karşımıza çıkmış.

Birçok şeyden konuşurken Türkçe’yi doğru kullanmaya özen gösteren biri duruyordu karşımda.Aynı zamanda; farklar ne olursa olsun dengeyi kurmayı başaran, illaki olur diyen, beylik cümleler kurmaktan kaçınan, sunucu kelimesini bir cümle ile açıklamasını istediğimde; “Bilmiyorum, olmaya çalışıyorum.” diyen, kaprissiz, sohbeti hoş biri de vardı aynı zamanda karşımda. Durum böyle oluncada güzel bir röportaj ortaya çıktı Eylül sayımızdan okumanız için. Benden detaylar bu kadar…

Ali İhsan Bey’e çok teşekkür ederim bu keyifli sohbet için. Bir de şu Kabak Tatlısı’nın tadını da merak etmedim desem yalan olur? (Eşiyle arkadaşlıklarının mimarıymış da bu tatlı)

Eşiniz Ayşe Hanım’a sevgiler…

Röportajımı Anne Bebek Dergisi'nin 141. sayısında okuyabilirsiniz.

2 yorum:

  1. Kelime Oyunu'nu akşamları kaçırmamaya özen gösteriyorum biliyormusun. Hele yemek saatimize denk gelmesi ise süper güzel, yemekler yeniyor, bitiyor yarışmayı seyredecem diye yıkanması gereken bulaşıklar iyice sarkıyor sünüyor elimde :D Ali İhsan Varol'un sunumu o kadar hoş ki, o ipuçlarını verirken yaptığı o kelime oyunları, mimikleri insanı ekrana kilitliyor. Harika bir program......

    YanıtlaSil
  2. harika deneme çekiminin vidyosu var mı

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...