***

Bu Blog'da: Ünlü isimlerle yapılan röportajlar ve hikayeleri, gidilen workshop'lar, izlenilen; film-tiyatro-konser notları ve hafta sonu önerileri yer almaktadır.

...

15 Aralık 2011 Perşembe

Ben severim, sen de piyango bileti olursun. Baktın tutmadın, yırtılıp atılırsın!

Biri bir olay anlattı; dinledim, düşündüm, kurdum, kurcaladım ve bir hikaye yazdım...

Yeni tanıştığım bir durum karşısında şaşkınlık içinde kalmayı dünden bugüne başarabilen ben şimdi size neler anlatacağım. Hayatta her şey bir şeylere işaret bunu çok daha iyi anladım. Sondan başa, baştan sona karman çorman, belki de biraz ucuz cümlelerle anlatacağım artık nasıl gelirse, akışında, sinir harbi içinde, kalanların acısıyla, gidenlerin küstahlığıyla, sevenlerin en acınır haliyle, kaçanların en dik durumlarıyla. Senden bir parça alarak, ondan bir parça ekleyerek, seni beni, bütün yaparak, kurcalayarak, kurcalatarak, içimdekileri dökeceğim işte. Sende içinden bir parçasını alıp yorumlayacaksın kesin! “Nasıl yani diyeceksin belki. Belki de aman sen de ne olacak hayat bu her gün yeni dersler veriyor bende yaşadım. Yaşadım ve geçti, geçer salla”… gibi cümleler kuracaksın belki benim için.

Şimdi nereden başlanır ki? En zoru da başlamak değil midir hayatta? Hatırlasanıza; ilk iş günü, ilk sevgili buluşması, ilk dokunuş, ilk ayrılış, ilk aldatılış, ilk yalanlar, ilk mutluluklar… Hangisi kolay oldu? Hiçbiri…

Hayattan alacak çok ama çok dersim var. Ay biliyorum elbet ama şimdi hiç sırası değildi mesela. Farkındayım hala giriş yapamadım konuya ama hazmedememek işte. Bazen hissedersin, anlarsın ama konduramazsın işte sonrada böyle geveleyip durursun, uzun uzadıya cümleler kurarsın. Yorarsın kafanda, yorulursun düşündükçe, saçmalarsın birazda ama hepsi içsel durumlar olduğundan sallamazsın da fazla.

Günlerden bir gün deyip masal tadında başlayayım bari de bir kez daha hatırlayalım “mutlu son” diye bir sonun olmadığını. Son olduysa zaten mutsuzluk vardır ortada yani!

Hani dedim ya hayatta her şey bir şeylere işaret diye işte öyle anların birini yaşadım. Aylardır aramadığın “sözde arkadaşım” –sözde arkadaşım diyorum anlayacaksınız anlattıkça neden sözde dediğimi- olan birini aradım bir şey sormak için, sorumu sordum tam kapatırken de ah bu benim hissim bir eski sevgiliyi sorma gereğini hissetti. Hissetmez olsaydı, sormaz olsaydı çünkü tamam abartıyorum şuan ama aldığım cevap karşısında şok oldum. Bak sen şu işe; benim eski sevgilim –ki zamanında hislerimin tavan yaptığı adam olur kendileri- “sözde arkadaşımla” arkadaş olmuş. Bütün soru cümlelerini kurarak mantıklı bir cevap aradım ama sorduğum soru cümlelerinin hiçbiri cevabını bulamadı… Sonra aklıma takılan şu oldu “Sadece arkadaşız”… “Sözde arkadaşım” ısrarla bunu söyleyip, onu nasıl bir zan altında bıraktığını söylerken aklımdan geçen sadece neden ya oldu, bir sürü insan varken neden bu kazığın bana atılmak için taşların yavaş yavaş döşendiğini sorguluyordum. Daha düne kadar hayatında olmayan biri nasıl oluyorda benim eski sevgilim olunca değerli oluyor. Şimdi diyeceksiniz ki eski sevgilin işte sen neye takıldın? Ben ortadaki terbiyesizliğe takıldım, ben bir arkadaşın, arkadaşına -yaşadığı ilişki bitse bile- saygılı olmayışına takıldım, ben evimi, ekmeğimi paylaştığım, hislerimi anlattığım kişinin vurdumduymazlığına üzüldüm. Ben aslında daha çok “ona” kızdım, bu kadar midesiz olabildiği için. Aylardır yüzünü görmediğim, unuttuğum, anlamını yitirdiğin eski sevgili kendini “iyi hatırlanır” bile kılamadın. Ahşalayan ve hiçbir şey söylemeyen şu bakışlarımı gör isterdim sen, gör ki utan kendinden, yaptığından.

Ben; abartırım, yaşarım, hissederim, söylerim, yazarım, kızarım her şey yaparım ama kazık atmam, önümü ardımı düşünmeden adım atmam…

Kimse kendini nimet sanmasın bu yazı sonunda. Adam olmak, insan olmak bir meziyettir. Hiç içten söyleyememiştim ama iyi ki de gitmişsin ve ben iyiki de senden vazgeçmişim. Bu yazı, bu tartışma, bu kavga, bu iç savaş her neyse işte sadece anlamlandıramamaktan kaynaklı, seven olmaktan değil!

3 yorum:

  1. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. çok etkileyici bir blog olmuş..
    bloğuma da beklerim :)
    http://zoomlabakalim.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  3. Anlamlandıramadığımız şeyler hayatımızdan çıkmakla çok iyi ediyor.Kendilerini uzaklarda anlamsızlaştırmaya devam etsinler.Hayatın işaretlerle dolu olduğunu anlamak herkese nasip olmuyor.İnsan bir kere o işaretleri takip etmeye görsün asla vazgeçemiyor.İşaretlerle,ışıklarla birlikte kalın,sevgiler:)

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...