Dergimiz
baskıya gitmeden bir gün önce buluşuyoruz Aslı Tandoğan ile. Anlaştığımız
saatte geliyor çekimi yapacağımız The Grand Tarabya Oteli’ne. Oğlu
Atlas ile birlikte o kadar güzel bir enerji ile içeri giriyor ki kapağın kötü
olmasının en ufacık bir ihtimali bile kalmıyor. Çekimlerimiz sırasında işimize
yarar diye Atlas’ın günde üç dört saat başında olduğu baterisini ve bir de ukulelesini yanına
almayı da ihmal etmemiş üstelik. Yani prodüksiyon kısmında bizden daha
hazırlıklıydı desek abartmış olmayız. Üstelik bi o kadarda özenliydi. Dört
saate yakın birlikte vakit geçirdik, bir şey yer misiniz diye sormasak hiç
söyleyeceği yok. Kıyaslama pek doğru olmayacak belki ama “Sebastiyan getir”
modunda dolaşan isimlerimizden değil. O; güzel kareler çıksın diye oğlu ile
birlikte gülümsemekten hiç sıkılmayan, duyarlı, anlayışlı, orta yolu bulan,
sevecen, naif duruşlu ve bizden biri. Röportajımızı okuduğunuzda siz de
bunlardan fazlasını söyleyeceksiniz eminim. Tüm çekim boyunca bize harika pozlar
veren Atlas’a ve güzel annemiz Aslı Tandoğan’a teşekkür ediyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder